Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KÜÇÜĞÜM

         Yoruldun mu küçük kız omuzlarında acılar görüyorum. çok yol yürümüşşsün ama bir yere varamamış gibisin. bir hayli bitkin görünüyorsun. kim incitti seni böyle oysa gülüşünde papatyalar açardı. can bulurdu bütün mevsimler. şimdi başka bir mevsim görüyorum alın çizgilerinde,bu biraz son bahar hüzününü andırıyor, rüzgarlar esiyor açık kahvelerinde. kimden korumaya çalışıyorsun kendini küçüğüm, yıkılmaz duvarlar örmüşsün etrafına. Oysa ben bilirim minicik bir kalbinin, hassas göz pınarlarının olduğunu. insan hayatının acımazlığından şikayet edip duruyor dilin. kendini bu yüzyıla ait bulmadığını bakışlarından anlaya biliyorum. Dalıp dalıp gidiyorsun uzaklara nedir seni böyle uzun uzun düşündüren? küçük kız, geçmişin izlerini geçirmeye çalışmışsında becerememiş gibisin. bu hayata dair pek bir hevesin yok. kuşlara hayransın sırf özgürler diye sende bir kuşsun ama bundan haberin yok. kanatlarını kırmışlar ve seni öylece orada yaralı bırakmışlar...

SEN VARSIN DİYE

Ben çok gözyaşı döktüm hayatım boyunca.. bazı geceler annemin kokusunu alamadığım için ağladım bazı geceler kabuslarla uyanıp ağladım bazı geceler hasta oldum ağladım bazı geceler korkup uyuyamadım yine ağladım. her ağladığımda uyku sardı kollarına beni. ben ağladım o bana kucak açtı. belki anne şefkati yoktu o uykuda belki babamın kocaman elleriyle varlığını sırf üzerimde hissedeyim diye ellerimden tutuşu yoktu, ama uyku öyle sıcak öyle güven verdi ki bana, başım ne zaman sıkışsa uykunun kollarına sarıldım. ne zaman başım derde girse yada mutsuz olsam hep uyudum. zamanla en iyi arkadaşım en iyi sığınağım oldu.   sonra bir gün sen çıkıp geldin hayatıma. oldum olası davetsiz misafirleri sevmezdim. birinin beni sevmesi benim için mutluluk ifade etmedi hiçbir zaman. birinin beni sevmesinden çok odak noktam beni ne zaman bırakıp gideceği oldu. ben her gün bu korkuyla yaşamak istemedim. Ama dedim ya davetsiz misafir diye çat kapı hani en vakitsizinden ben bilmem sevmek ...

VAR OLMAK YADA OLAMAMAK

    Size var olmaktan ve var olamamaktan bahsetmek isterim. iliklerinize kadar yaşamı hissedip nefes almayı kesmişsiniz gibi. Daralınca sokağa fırlayıp gökyüzüne bakmayı ihmal etmişsiniz gibi. çoğu zaman sorgularım bu biçimi olmayan ama görüntüsüne aşık olduğumuz hayatı. Çoğu zaman da bir anlam ifade etmez bizler için. Ama bizler yine de var olmayı hayatta kalmayı ölüme, ölümün soğukluğuna tercih ederiz. kim ister ki aslında zaten topraktan yaratılan insanoğlunun toprakla bütünleşip ucu bucağı olmayan soluksuz karanlıklarına gömülmek. Düşününce fikrin soğukluğu vücudumuzda ürpertiye sebep oluyor, öyle değil mi?. Hayretler içerisinde kalıp hayatı sorgulamaya bir amaç aramaya devam ediyoruz öyleyse.   Kuyuya düşen Yusuf gibi bizi buradan kurtaracak birilerini bekleyip rabbimize sığınıyoruz. madem bu kadar rezil bir dünya, bizler neden ölümden bu kadar çok korkuyoruz. ben söyleyeyim çünkü bu dünya her şeye rağmen yaşamaya değer, bütün dertlere sıkıntılara rağmen....