Ana içeriğe atla

SEN VARSIN DİYE



Ben çok gözyaşı döktüm hayatım boyunca..
bazı geceler annemin kokusunu alamadığım için ağladım
bazı geceler kabuslarla uyanıp ağladım
bazı geceler hasta oldum ağladım
bazı geceler korkup uyuyamadım yine ağladım.
her ağladığımda uyku sardı kollarına beni.
ben ağladım o bana kucak açtı. belki anne şefkati yoktu o uykuda belki babamın kocaman elleriyle varlığını sırf üzerimde hissedeyim diye ellerimden tutuşu yoktu, ama uyku öyle sıcak öyle güven verdi ki bana, başım ne zaman sıkışsa uykunun kollarına sarıldım. ne zaman başım derde girse yada mutsuz olsam hep uyudum. zamanla en iyi arkadaşım en iyi sığınağım oldu. 


 sonra bir gün sen çıkıp geldin hayatıma. oldum olası davetsiz misafirleri sevmezdim. birinin beni sevmesi benim için mutluluk ifade etmedi hiçbir zaman. birinin beni sevmesinden çok odak noktam beni ne zaman bırakıp gideceği oldu. ben her gün bu korkuyla yaşamak istemedim. Ama dedim ya davetsiz misafir diye çat kapı hani en vakitsizinden ben bilmem sevmek vakitlimi olur vakitsiz mi? ben hayatım boyunca hem çok sevildim hem çok yalnız bırakıldım. o yüzden sevilmek tende yalnız bırakıl maktanda çok korktum. ama en çok sessizlikten korktum terkedilmenin en net belirtisiydi sessizlik. ama sen benim hayatımın en güzel belirsizliğiydin. bana ismimle hitap ettiğin ilk gün benim ne güzel bir adım varmış dedim. oysa çocukluğumdan beri ismimden şikayet edip dururdum. dilinden dökülen her sözcük bana şiir gibi geldi. ve ben şiir okuyan adamlara  hep hayran kaldım. bir keresinde hiç unutamıyorum bana ben çok konuşmam dedin bense asla susmadığımı ve bu durumun seni rahatsız etmesini istemediğimi söyledim. dedim ya ben çok yalnız kaldım diye bundan dolayıdır bazen kendi kendime konuşurken buluyorum kendimi. nedendir bilinmez ilk konuştuğumuz günden itibaren hiç susmadın ve ben hiç yalnız kalmadım. bana hayal kurmayı öğreten adama ve bana sanki ilk defa duyuyormuşum gibi ismimle hitap eden o sevgiliyi hiç unutturmadın. ben geceden korkardım ama sen varken gecem karanlık değildi en güzel güneş ikimiz bir aradayken doğar gibiydi ve sen benim nefesimdin, evet nefes olmuştun bana bu berbat hayatımın en güzel şeyiydin. kulağımda beraber dinlediğimiz dinleyince  ruhumuzun sevgi doldurduğu bir şarkı..
  
seni bir kere görse belki rahatlar içim.
yıllar oldu görmedim..
belki de biraz  özledim..
  
ve seni özledim. seninle mevsimlerden geçmeyi, yıldızları keşfetmeyi, geceyi seyretmeyi, seninle hiç uykuya tutunmadan saatlerce konuşmayı çok özledim. ama en çok seni sevmeyi özledim.. gözlerini, saçlarını, gülüşlerini, bir kadın nasıl böyle sever demeyin bir adam bir kadını nasıl güzel severse o kadın o adama mutlak bir sevgi besler. ama bir kadın bir adama kendinden çok sevgi beslerse o adamdan nefret eder. ben de  senden nefret ediyorum artık kimseyi böyle sevemeyeceğim için, kimseye gülemeyeceğim için ve kimseye sana baktığım gibi bakmayacağım için.   
      
Bazı aşkların kazananı ve kaybedeni yoktur iki tarafta ya galibiyet almıştır ya mağlubiyet. sen ve ben birer aşık mıydık bilmem aşk nedir onu da bilmem ama ben bu tarafın mağlubuyum senin baharın yeşersin.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÜÇÜĞÜM

         Yoruldun mu küçük kız omuzlarında acılar görüyorum. çok yol yürümüşşsün ama bir yere varamamış gibisin. bir hayli bitkin görünüyorsun. kim incitti seni böyle oysa gülüşünde papatyalar açardı. can bulurdu bütün mevsimler. şimdi başka bir mevsim görüyorum alın çizgilerinde,bu biraz son bahar hüzününü andırıyor, rüzgarlar esiyor açık kahvelerinde. kimden korumaya çalışıyorsun kendini küçüğüm, yıkılmaz duvarlar örmüşsün etrafına. Oysa ben bilirim minicik bir kalbinin, hassas göz pınarlarının olduğunu. insan hayatının acımazlığından şikayet edip duruyor dilin. kendini bu yüzyıla ait bulmadığını bakışlarından anlaya biliyorum. Dalıp dalıp gidiyorsun uzaklara nedir seni böyle uzun uzun düşündüren? küçük kız, geçmişin izlerini geçirmeye çalışmışsında becerememiş gibisin. bu hayata dair pek bir hevesin yok. kuşlara hayransın sırf özgürler diye sende bir kuşsun ama bundan haberin yok. kanatlarını kırmışlar ve seni öylece orada yaralı bırakmışlar...

BİR BAŞKA BAHARA

     Kimseyi sevmem bu saatten sonra dedi;kadın. Yaşında ne vardı olsa olsa yirmilerinde bir tebessümdü hayatı. peki ya acısı oda yirmilerinde miydi? yoksa 40'larına merdiven dayamış mıydı gözyaşı? Aynı gökyüzüne tekrar dikti kahvelerini. Bir daha bir şiiri kimse için dinlemez bu kulaklarım dedi; varsa yoksa kendim artık. Ne nefretinizi büyütür bu kalbim ne sevginizle çoğalır gülüşlerim. Bir an olsun bencillik olarak düşündü yaptığının taki dudağının kenarında ki çizgi belirene kadar. Bunun adı olsa olsa kendini sevmek olurdu. Evet bu kadın artık kendini sevecekti herşeyden herkesden önce kendini sevecekti. Hem ne diyordu şair; Burası dünya yahu ne gerek var üzülmeye, gözyaşı dökmeye burası bu kadar işte varsa yoksa bir avuç toprak. Hem illa birini sevmek mi gerekiyordu ne münasebet kimseyi daha çok sevemem diye yineledi. Ben kimseler gibi alçak olamam kimseyi kıramam ama paramparça olurum dedi. gelip gidip kahvelerini sevemem mesela yorulurum ve sevgim yorar ...

HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN KOŞMAYIN, UÇUN!

    Hayallerinizin peşinden koşmayın,  uçun dememin mutlaka bir nedeni vardır? Hayallerinizin peşinden gidecek cesaretiniz var mı? Öncelikle bu soruyu kendinize mutlaka sormanız gerekir.      Dünyanın en zengin yeri neresi biliyor musunuz? Amerika, Dubai, İngiltere, hayır bunlardan hiçbiri değil. Dünyanın en zengin yeri mezarlıklar. Neden biliyor musunuz? Çünkü orada icat edilmemiş fikirler, düşünülmüş ama gerçekleştirilmemiş işler, yazılmış ama söylenmemiş şarkılar, girişilmemiş işler. Peki neden onca fikir gerçekleşmedi? Neden onca şarkı yazıldı ama söylenilmedi? Çünkü korktular. Başkalarının sen yapamazsın demelerine kulak astılar. Peki soruyorum insanoğlu doğup, yaşayıp ölmek için mi geldi bu dünya'ya, bizim hayallerimiz, isteklerimiz, umutlarımız, olmak istediklerimiz yok mu?     İyi haber bu yazıyı okuyorsanız mezarda değilsiniz. En azından şuan için bu durum öyle. Peki sen neden hayallerinin peşinden koşmuyorsun? Neden yazd...